Lüks deri ürünleriyle tanınan Aspinal of London, ilk parfüm koleksiyonunu piyasaya sürerek koku dünyasına adım attı. Marka, ünlü Robertet parfümörleri Sidonie Lancesseur ve Serge de Oliveira ile işbirliği yaparak üç benzersiz koku yarattı: Musky Fig, Green Rose ve Ochre Spice. Bu yeni koleksiyon, markanın mirasını yansıtarak İngiliz zarafeti ve sofistikasyonunun bir karışımını sunuyor. Şişeler, Aspinal’in deri ürünlerinin işçiliği ve zamansız tarzını yansıtarak markanın parfüm dünyasındaki bu ilk çıkışını doğal bir uzantı haline getiriyor.
Aspinal of London’ın İlk Parfüm Koleksiyonu:
- Musky Fig (Eau de Toilette) – Sidonie Lancesseur tarafından yaratıldı.Musky Fig‘in büyüleyici çekiciliğine kapılın. Parfüm, mandalina ve bergamotun canlı narenciye notalarıyla açılıyor ve bunlar, frenk üzümünün tatlılığıyla iç içe geçiyor. Orta notada, incir yaprakları, kakulenin aromatik esansıyla uyumlu bir şekilde harmanlanarak ferahlatıcı bir yeşillik hissi uyandırıyor. Koku, incir sütü ve miskin yumuşak dokunuşuyla sizi sararken, vetiverin derin sıcaklığı kalıcı ve baştan çıkarıcı bir iz bırakıyor.
- Green Rose (Eau de Parfum) – Serge de Oliveira tarafından yaratıldı.Green Rose, tek bir fıs ile İngiliz bahçelerinde bir yürüyüşü anımsatan, duyular için neşeli bir konser sunuyor. Bahçenin kalbinde, zarif gül, bergamot ve frezya ile vurgulanan taze ve hafif kokularla duyusal bir sofistike yayıyor.
- Ochre Spice (Eau de Toilette) – Sidonie Lancesseur tarafından yaratıldı.Ochre Spice‘in büyüleyici yolculuğuna dalın, burada egzotik baharatların büyüleyici kokuları, Doğu dünyasından gelen bir cazibe ile dans ediyor. Taze ve baharatlı kakule, zencefil ve hindistan cevizinin notaları, tütün yapraklarının ince dumanı ve topraklığı ile zenginleştirilmiş, sıcak ve baştan çıkarıcı bir unisex koku yaratıyor ve duyuları büyülüyor.
Aspinal of London’ın bu üç yeni parfümü, markanın resmi web sitesinde 100ml şişe boyutlarında satışa sunuluyor. Ayrıca, bir örnek set de mevcut. Bu yeni koleksiyon, Aspinal’in zarafet ve kalite anlayışını yeni bir boyuta taşıyarak, İngiliz lüksünün bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.