Ekim ayının başında, Une Nuit Nomade, Collection Legends adını verdiği çekici bir Extraits serisini tanıttı. Bu koleksiyon, mevcut Jardins de Misfah’ın yeniden yorumlanması ve tamamen yeni iki parfümden oluşuyor. Bu üç parfüm, parfümör Jérôme Di Marino tarafından yaratıldı ve Cannes’daki ziyaretimde bu kokuları deneme fırsatı buldum — sonbahar sezonunun favori keşiflerinden biri!
Extraits Neden Popüler?
Son dönemde, parfüm endüstrisinde ‘extraits’ (yüksek parfüm yağı konsantrasyonuna sahip edisyonlar, aynı zamanda parfüm olarak da bilinir) oldukça popüler hale geldi. Bu edisyonlar, markaların artan yoğunluk taleplerini karşılamasını sağlamakla kalmıyor. Daha yüksek bir konsantrasyon sunmalarının yanı sıra, bir kokunun DNA’sını daha derinlemesine keşfetme olanağı da sunuyorlar. Bazen, bir extrait yaratma süreci, yoğun ve sıcak notalarla yeni bir parfüm doğmasına yol açar. Une Nuit Nomade, bu iki yaklaşımı da uygulayarak, Jardins de Misfah’ın daha karanlık bir yanını ortaya çıkarıyor ve iki yeni parfüm sunuyor.
Estrella de la Mañana – Dumanlı Deri ve Tatlı Vanilyanın Buluşması
Birkaç ay önce Jérôme Di Marino’nun bu yaratımını önceden keşfetmiştim. Yoğun dumanlı deri notası ile vanilyanın yuvarlaklığı arasındaki zıtlık, hem cesur hem de bağımlılık yapıcı bir kompozisyon sunuyor. Bu dualite, iki tasarımcının da dikkatini çeken bir unsurdu. Bana göre, bu koku, Habanita ile benzer bir bağa sahip: Derimsi, tütün benzeri bir yapı, vanilyanın tatlılığı ile buluşuyor. Doğal yuvarlaklık, Jungle Essence benzoin (Mane) ile destekleniyor ve bu da parfüme yanık karamel dokunuşları katıyor. Parfümdeki yanık ve balsamik notaların birleşimi, “karanlık vanilya” veya “dark gourmand” olarak adlandırılabilir. Bu dumanlı vanilya kokusu, son derece baştan çıkarıcı bir his uyandırıyor.
Jardins de Misfah – Gece Karanlığında Bahçeler
Les Jardins de Misfah’ın Extrait versiyonu, koleksiyonun diğer bir gözdesi. Orijinal Eau de Parfum versiyonunu zaten çok seviyordum, ancak bu yeniden yorumlamayı daha da çok beğendim. Jérôme Di Marino, parfümün kadifemsi yönlerini daha da ön plana çıkararak, kokuya bir gizem katıyor. Parfüm, bu sefer daha karanlık ve derin bir hale geliyor. Orijinal DNA hala mevcut, ancak bu extrait, bu yemyeşil vahayı gece karanlığına taşıyor. Davana ve badem etkisi daha yoğun hale gelirken, gül absolütü, doku ve bal benzeri nüanslar ekliyor. Bu yeni versiyon, parıldayan, lezzetli ve büyüleyici bir etki yaratıyor.
Silver Saffron – Safranın Gücü
Koleksiyonun üçüncü eseri olan Silver Saffron, safran temasını merkeze alıyor. Bu “kırmızı altın” olarak bilinen ünlü notayı, amber ağaçlarının gücünü artırmadan tam anlamıyla sergiliyor. Silver Saffron, meyveli liçi ve ahududu notalarıyla açılıyor. Ancak kısa bir süre sonra, derimsi bir yapı öne çıkıyor ve safranın karanlık yanlarını daha da uzatıyor. Alt notalarda papirus ve mür, reçineli bir dokunuş katarken, iris, toprağı andıran bir etki sağlıyor.
Yeni Koleksiyonun Büyüleyici Güzelliği
Bence bu yeni koleksiyon, büyüleyici gece mavisi şişelerde sergilenen harika bir seri. Şu anda markanın satış noktalarında, 260 EUR/100ml fiyatla satışta.